Yaz tatili bitti, fuar kapandı, okullar acıldı, Bu platformda geçtiğimiz haftalarda yazlık sinemaları hatırladık ama şimdi yazlık sinemalar da kapandı vee tabiiki kışlık sinemalar acıldı.
Kış ayları biraz daha yoğun geçerdi Karşıyakamızda. Okul günlerinin yanısıra Kışlık sinemalar, Tiyatro, Konserler, Liselerin sportif ve bilgi yarışmaları, Kaf Kaf ın maçları, Aile gezmeleri ve bireysel Sanat, Spor ve Disko ugraslarımız hep bu donemde olurdu.
Benim hatırladıgım kadarıyla once sahildeki kıslık MELEK ve halk eğitim Merkezinin altındaki ATLAS ile carsıdaki SES sinemaları vardı. Bu sinemalarda seanslar 1-3-5-7-9 diye giderdi. Bazen filmin ortasında girer bir sonraki seansta aynı yere gelince cıkardık sinemadan. Filmi bastan izlemeye baslamak gibi kesin bir yargımız yoktu.
-- Atlas sinemasını ise klasik yabancı filmlerin yanısıra daha cok Kultur Edebiyat gunleri, Liselerin Tiyatro gosteri salonu olarak hatırlarım.
-- Ses sineması ise yine gürültülü açılır kapanır koltukları ve sonradan eklenen balkon kısmı ile donemin Karsıyakadaki en guzel sineması idi. Kırk Douglasın Spartakus filmini, Yılmaz Guney ve Melike Demirağlı Arkadaş filmlerini burada izlemiştim. Sinemaya girmeden Allahın emri gibi mutlaka hemen yanındaki tostcu Fethi Abiden sucuklu tost yaptırırdım.
-- Gel zaman git zaman artık Modern, kaloriferli, localı ve balkonlu bir sinemaya daha kavuşmuştu Karşıyakamız. ELİF sineması öğrencilik yıllarımızda Cumartesi 14.30 seanslarının müdavimiydik. Biryantinli saçlarımız ve guzel giysilerimizle "züppelik parayla değildiki" Karşıyaka Kız Lisesinin, Numune ve Yamanlar kolejlerini kızları ile goz goze gelmek, gulumsemek ve mümkünse konuşabilmek için iyi bir fırsattı. O donemlerde televizyon da olmadığı için film öncesi Yapı Kredi Bankasının hizmeti olan 1 ay önceki Metinli, Turgaylı Galatasarayı, Ziyalı, Ercanlı Feneri ve Necmi, Suat, Kayalı Beşiktaşı karlı ama renkli olarak 5 dakikalığınada olsa izlemek büyük keyifti. Dolmabahçe ve Kadıköy stadlarını ilk kez Izmirde görebiliyordukl.
Haa, Pek yakında ve Gelecek Program fragmanları öncesi her zaman olmayan Tom ve Jerry oldumu herkes mutlu olurdu. Elif sineması ile birlikte yeni adetlerle de karşılaşmıştık. Artık seanslar 12:15, 14:30, 16:45, 19:00 ve 21:00 olmuştu vede yerler halı kaplı olduğundan seans öncesi yada 10 dakika ara kısmında içilebilen Su Ga, Fruko"meyveli ve sade" Sunalco gibi içeceklerin yere dökülme olasılığına karşılık salona sokulmasına asla izin verilmezdi.Kapanan perde kornizinden gelen sesle birlikte herkes ara nın bittiğini anlar ve salona girerdi. Ardından kapı kapanır ve ikinci yarı başlardı.
Elif sinemasında sezonda Cem Karaca, Durul Gence, Vasfi Uçaroğlu, Mavi Işıklar, Rana ve Selçuk Alagöz konserlerini de pek kacırmazdım. Ayrıca sahnesinin uygunluğu nedeniyle Amatör gurupların ve Liselerin Tiyatro gunleri de burada yapılırdı. Öğrencilik yıllarımda ben de amatör olarak Pembe Kadın, Kurban, Polyanna, Boş Beşik, Bilgiç Kadınlar gibi oyunlarda defalarca çıkmıştım o sahneye. " Heyyyy Nerelerdesiniz KARLIS üyesi, Devlet Tiyatrosu Müdürüm, yönetmenim, oyuncum Metin Oyman, cok yönlü sanatçım Cevdet Arıcılar sizde daha fazlası vardır o gunlerin. Bir iki döktürün bakalım."
Elif sinemasında 007 James Bond filmlerini"ama hakiki olanı yani Sean Connery ninkileri", Anjelik serilerini, 002 Yavru ile Katip serilerini, Audrey Hepburn un kör bir kadının evde tek basına bir Katille olan uğrasını konu alan Karanlığa Kadar Bekle filmini, Claudio Cardinale, Marcello Mastroanni filmlerini, Alain Delonu cok izlemiştim. Hatta film sonrası çarşıya çıktıgımda bir süre Alain Delon gibi baktığımı zanneder, kendimi Alain Delon gibi hissederek yürürdüm. Karakulak ın önüne gelince bu hissim geçer, kendime gelirdim."Bunu herhalde psikoloji ile uğrasan arkadaslar daha iyi yorumlar. Açıklamasalarda ben, kişiliğimle ilgili bu durumu tahmin edebiliyorum"
-- Efes sineması ise son acılan kaplı sinemaydı ve tabiiki en yenisiydi aynı Elif gibi acılır kapanır koltukları rahat ve ses yapmazdı. Oradada yabancı filmler izledim ama bir türlü adapte olamamıştım Efes sinemasına. sahnesi uygun olduğu halde anımsadığım bir konser yok Efeste. Zaten bir süre sonra
Devlet Tiyatrosu oldu.
Çok küçükken Annem Babamla gittiğim İzmirde sahildeki yanan yerine apartman yapılan Tayyare ve yine yanan, yerine işhanı yapılan Fevzipaşadaki İkbal sinemaları ile halen ayakta kalan binasıyla tarihi Elhamra yı çok detaylı hatırlıyamıyorum. Unutmadan söyleyeyim 8. zafer haftasını oynayan meşhur Parçala Behçet filminin oynadığı çamdibindeki sinema aklımdan hiç cıkmadı ki." Bak bak bak sanat ugruna nerelere gitmişiz belediye otobüsleriyle"
Ancak yine Anne Babamla vede Kardeşimle her yeni oyun sahneye koyulduğunda vapurla gidip yine son vapur olan 23:30 seferini yakalamak için koşarak döndüğümüz Devlet Tiyatrosu günleri de iyice kazınmış belleğime.
Atladığım yada unuttuğum başka kapalı sinemalar varmıydı bilemiyorum. Bilenler yada yaşayanlar yazsınlar da anımsayalım.
Kış dönemi uğraşıları arasında gecen Lisemizin ve Kaf Kaf ımızın Futbol, Basketbol, Atletizm yarışları, Aileler arası ziyaretlere de değinmeye kalksam kesin atılırdım guruptan.Uzun yazıların sıkıntı yarttıgını, okunmak istenmediğini bilmeme karşın biraz uzun oldu. Umarım sıkmamışımdır.
Hepinize Sevgiler - Mustafa KARLUK- 10.09.2008